🔍 Kelime, Deyim veya Atasözü Ara

Konuşturma, söyletme. (Edebiyatta: Cansız varlıkları veya hayvanları konuşturma sanatı, prosopopeya.)

Geçmişte bir olaydan zarar gören veya hayal kırıklığına uğrayan kişi, gelecekte benzer durumlarla karşılaştığında çok daha temkinli ve dikkatli davranı...

Bir yeri veya birini bırakıp gitmek zorunda kaldığı halde, aklı ve gönlü orada kalmak, merak etmek, endişe duymak.

Büyük makamlara, önemli mevkilere veya ulaşılması zor hedeflere sahip olmayı istemek; hırslı ve iddialı olmak.

Çok sevinmek, büyük bir mutluluk ve heyecan duymak. Genellikle beklenen güzel bir olayın gerçekleşmesi veya gerçekleşme ihtimali karşısında duyulan aşı...

Bir işi becerememek, kötü bir şekilde yapmak, bozmak veya mahvetmek. Genellikle dikkatsizlik veya acemilik sonucu ortaya çıkan başarısızlığı ifade eder...

Özendirme, heveslendirme, isteklendirme; bir şeyi yapmaya yöneltme, özendirici etken.

Büyük ve kalıcı işler, geçici, yetersiz veya kesintili kaynaklarla başarılamaz. Önemli sonuçlar elde etmek için sürekli, düzenli ve yeterli miktarda ka...

Zor zamanlarda, sıkıntılı durumlarda kullanılmak üzere önceden birikim yapmanın, tasarruf etmenin önemini vurgular. İnsanları geleceği düşünmeye, tedbi...

Ortak, birlikte yapılan, paylaşılan, iştirak edilmiş.

Gizli, saklı, özel; yabancıların bilmemesi gereken sır. (Dini ve sosyal bağlamda: Nikâh düşmeyen, yakın akraba.)

Özveride bulunma; bir amaç, kişi veya ideal uğruna kendi çıkarlarından vazgeçme.

Saygınlık, değer, güvenilirlik, şöhret.

Bir işe başlamadan önce tüm hazırlıkların kusursuz olmasını beklememek gerektiğini, eksiklerin, düzenlemelerin ve detayların iş yapılırken zamanla yeri...

Dokuma ve tekstil ürünlerinin (kumaş, iplik, bez vb.) genel adı veya bu ürünlerin satıldığı dükkan.

Taşınabilir, bir yerden bir yere götürülebilir (mal, eşya). Hukuk ve ekonomide taşınır mal veya kıymet.

Programlanmış talimatlara göre verileri işleyen, depolayan ve geri çağıran elektronik cihaz.